İstanbul
13 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2441.4
  • BIST
    10218.58
  • BTC
    61034.8$

Derimiz ve Doğru Cilt Bakımı İçin İpuçları

21 Şubat 2021, Pazar 20:10

Derimiz vücudumuzun en büyük organıdır. Toplam vücut ağırlığının %16’sını oluşturur. Cildimiz vücut yüzeyini kaplayan ve görsel güzelliğin simgesi olması dışında yaşamsal fonksiyonları olan bir önemli bir organdır.

 

Derinin fonksiyonları nelerdir?

Derimiz vücudumuz için çok önemli bir bariyerdir, sıvı ve mineral kaybını engeller, fiziksel ve kimyasal zararlı etkenlere karşı vücudumuzu korur. Bağışıklık sisteminin bir parçasıdır, deri bütünlüğü korunduğu sürece mikroplar vücuda derimiz üzerinden giremez. Vücut ısısını ve kan basıncını düzenler. Ultraviyole etkisiyle D vitaminini sentezler. Aynı zamanda melanin pigmenti sentezleyerek vücudu güneş ışınlarına karşı korur. Duyu organı olarak görev yapar. Dokunma, basınç, sıcak, soğuk ve acı duyularını alır. Gaz alışverişi yaparak solunuma çok az da olsa yardımcıdır. Terleme ile boşaltıma da katkı sağlar. Terleme fonksiyonu suyla birlikte tuz, üre gibi bazı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.

 

Sağlıklı bir cilde sahip olmak için neler yapmalıyız?

 

Sağlıklı beslenme:

Derimizin de tüm organlarımızın olduğu gibi sağlıklı beslenmeye ihtiyacı vardır. Protein, vitamin ve minerallerden zengin beslenmek, karbonhidrat, şeker ve doymuş yağlardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Yetişkin bir insan günlük 2-2.5 lt su tüketmelidir. Özellikle antioksidan gıdaların tüketilmesi bizi hastalıklardan koruduğu gibi yaşlanmayı da geciktirir.

Burada parantez açarak bir uyarıda bulunmak isterim. Bazı bitkisel ürünlerin belli hastalıklara iyi geldiği bilinse de hiç bir ürün, bitkisel dahi olsa, fazla tüketilmemelidir. Aksi halde karaciğerimizde kalıcı bazen ölüme kadar giden hasarlar oluşabilir.

 

Doğru cilt bakımı:

Deri bakımı cilt tipine, mevsime ve yaşa göre değişir. Özellikle kış aylarında soğuk hava ve düşük nem nedeniyle cildimiz kurur, sedef ve egzama gibi hastalıklarda artış görülür. Banyo süresini uzun tutmak, çok sıcak suyla banyo yapmak derinin yapısını bozar ve kurutur. Kuruluk yaşayan kişiler özellikle banyo sonrası kurulanmadan hemen sonra cildi nemlendirmelidir, böylece nem cilde hapsedilir.

Cilt temizliği için su yeterli değildir. Cildin yapısına göre uygun temizleyiciler seçilmelidir. Özellikle yüz bölgesi için ürün seçerken bir dermatoloji uzmanından yardım almak gerekebilir. Örneğin cildiniz yağlı ise ve içinde yağ içeren, gözenekleri tıkayan bir temizleyici seçerseniz yüzünüzde sivilce çıkışı olabilir. Tam tersi çok kuru bir cilde sahipseniz ve deterjan etkisi yüksek olan temizleyiciler kullanırsanız cildiniz iyice kurur, deri bariyeri bozulur ve cilt enfeksiyona ve egzamaya yatkın hale gelir. Göz çevresi ve makyaj temizliği ise genel yüz temizliğinden biraz farklıdır. Aşırı yağlı ürünler kullanmak göz çevresindeki yağ bezelerini artırır. Göz çevresi arındırıldıktan sonra mutlaka uygun ürünlerle nelendirilmelidir.

Burada sıkça yapılan hatalardan birisine de değinmeden geçmeyelim. Bebekler için üretilen ürünler sanılanın aksine erişkinlerde için pek uygun değildir. Çünkü yetişkinlerin cilt pH’sı çocuk ve bebeklerinkinden farklıdır. Yetişkin insanda derinin üst tabakası olan epidermisin pH değeri 5.5’tir. Ancak yenidoğan bebeğin cilt üzeri asit mantosu henüz oluşmadığı için cilt pH değeri nötrdür.

 

Ülkemizde insanlarımız evde doğal ürünlerle bakım yapmayı sevmektedir. Bu bakımlar için sağlıksız demek yanlış olur. Ancak bu bakım ve maskeleri cilt tipine uygun ürünlerle yapmak gerekir. Kuru ciltlere limon, sirke gibi asit içerikli ürünler, maskeler uygulanmamalıdır, aksi halde cildi aşırı kurutup alerjiye yol açabilir. Sivilceye eğilimli yağlı cildi olanlar ise yağlı ürünlerden, maskelerden uzak durmalıdır. Ayrıca bir ürünün doğal, bitkisel olması alerji yapmayacağı anlamına gelmez. Bu yaygın ve yanlış bir inançtır.

 

Kış aylarında nelere dikkat etmeliyiz?

 

İçinde bulunduğumuz kış aylarında özellikle ellerimiz ve dudaklarımız normale göre oldukça fazla kurur. Soğuğun yanında bazı asitli gıdalar, baharatlar, diş macunları dudaklardaki kuruluğu bazen egzamaya kadar çevirmektedir. Dudakları sık sık nemlendirmenin yanında bu ürünleri dikkatli kullanarak önlem alınabilir.  Geçirdiğimiz bu zor günlerde, COVID-19 pandemisi nedeniyle artan dezenfektan kullanımı, ellerin sık sık yıkanması bize başvuran el egzama olgularını artırmıştır. Soğuk havada çalışanlarda, özellikle balıkçılarımızda bu şikayetler normal popülasyona göre fazla görülmektedir. Peki nasıl önlemler almalıyız? Öncelikle en önemlisi hastalık oluşmadan önlemler almaktır. Suya sabuna erişebildiğimiz sürece dezenfektan kullanımı yerine su sabun kullanımı tercih edilmelidir. Sıvı sabunlar yerine beyaz katkısız kalıp sabunlar tercih edilmeli, eller mutlaka hemen kurulanıp nemlendirilmelidir. Nemlendirme için pahalı ürünler almak şart değildir. Vazelin ve zeytinyağı gibi doğal yağlar da kullanılabilir. Tüm bunlara rağmen egzama oluştuysa enfeksiyon gibi ikincil hastalıklar gelişmeden dermatoloji uzmanına başvurmayı ihmal etmeyiniz.

 

Kış için balıkçılamıza öneriler

 

İster iş, ister hobi olarak olsun, bu soğuk günlerde balık tutmanın yaz aylarına göre daha meşakkatli olduğu bir gerçek. Soğuk, rüzgar ve kar. Hepsinin cildimize ayrı ayrı olumsuz etkileri mevcut. Ama bu olumsuz etkileri ufak ve basit önlemlerle bertaraf edebiliriz. Soğuk ve rüzgardan fiziksel olarak korunmak en önemlisidir. Ayrıca açıkta kalan cilt bölgelerine bariyer etkisi yüksek yoğun nemlendiriciler sürmek cildimizi bu olumsuz etkilere karşı korur. Besleyici yoğun kozmetik ürünlere erişelemese bile saf vazelin bariyer krem olarak kullanılabilir. Soğuk suyla temas en aza indirilmeli, suyla temas sonrası mutlaka cilt kurulanmalı ve tekrar nemlendirilmelidir. Cildi temizlemek için deterjan etkisi yüksek temizleyiciler yerine boya içermeyen yumuşak sabunlar tercih edilmelidir. Soğuğa maruziyet sonrası aşırı sıcak su kullanmak cilde zarar verir. Karlı havalarda cildin tıpkı yaz aylarındaki gibi güneşe maruz kaldığı unutulmamalı, karlı günlerde açıkta kalan deri bölgelerine güneşten koruyucu sürülmelidir.

Sağlıklı günler dilerim.  

Dr. Ülkü Özkaya

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.