Palamut Sezonundan Ne Umduk, Ne Bulduk?

2022 yılı palamut avı sezonundan çok umutlanmıştık, maalesef balık bu sezon İğneada, Kefken, Ereğli ve Zonguldak bölgesine sıkıştı kaldı. Bu bölgelerin dışında kalan doğu Karadeniz bölgesine bir türlü geçmiyor.

Sebeplerini düşünüyor mülahaza ediyoruz; iklim ve hava şartlarına bağlamaya çalışıyoruz olmuyor, aşırı poyraz deniz soğuğu diyoruz, tek sefer deniz soğuğu oldu oda çok sık olmadı, eskiden daha çok olurdu ama bu şekilde olmazdı, balık soğuk suya burun verir ve onunla ısındıkça ilerlerdi, ama maalesef oda olmadı...

Balığın bulunduğu bu bölgedeki balıkçı arkadaşlar bolbol avlıyorlar, avınız bol olsun...

Önceki sezonlarda balık Karadeniz'i tur atar, her bölge bundan istifade ederdi.

Geçen gün bir balıkçı arkadaşımız yazmış balık Doğu Karadeniz'e neden gelmiyor, yoksa genetik bir değişime mi uğradı, diye...

Bu yazısını okuduğum arkadaş yanılmıyorsam gırgırcı bi arkadaş,

Eğer balık genetiksel bir değişime uğrasa vanoz zamanı her yerde görülmezdi, malumunuz vanoz o kadar boldu ki her yerde vardı, olmayan yer yoktu. Yasağa rağmen Doğu Karadeniz başta olmak üzere ne balıklar tutuldu. Yani genetiksel bi durum yok görünüyor. Genetiksel bir durum değil, zorlanan şartlar vardır. Ben bunları yazarken bir bilim adamı değilim, ama doğma büyüme babadan dededen balıkçıyım.

Gelelim asıl meseleye...

Sezon açılmadan her yerde olan balık neden sezonla birlikte bazı bölgelere hemen hapis oluyor? Esas soruya cevabı burada arıyalım. Hemen şu cevap verilir, efendim Bartın'ın doğusundan itibaren deniz soğuğu sebebiyle balık burayı aşamıyor denilebilir. Şu an deniz soğuğu yok, olsa bile doğu Karadeniz'de bu soğuk su olmuyor, orada bütün şartlar uygun ama balık yok.

Sezonun açılması ile birlikte bu balık kendine böyle bir pozisyon hazırlıyor ise bunu zorlayan nedenler olmalı, aklın yolu bir, biraz mülahaza edelim...

2020 yılı sezonunda da balık Ordu, Giresun ve Trabzon bölgesinde çok avlanmıştı, en son ordu ilinde kaybetti ve bir daha av vermedi ve gitti, diğer bölgelerde hiç kimse kıyı balıkçısından bu balıktan istifade edemedi.

Ben bilim adamı değilim, ama bu normal bir durum değil, çünkü yakın tarihe kadar balık bu şekilde hiç davranış göstermedi.

Romanya, Bulgaristan sınırından rahatça gelen balık Türkiye sınırına gelince herşey değişiyor.

2007 yılında Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi hocalarından bir hocamızın şu ifadesi beni düşündürmüştür. Gırgır teknelerindeki sonar cihazlarının balık üzerinde olumsuz hiçbir etkisinin olmadığını ifade etmiş, gerçi o günden bu güne çok zaman geçmiş durumda belki yeni araştırmaları farklı neticeler vermiş olabilir.

Biz bu işin sahasının içinden gelen insanlar olarak diyoruz ki, bu cihazlar 380 watt elektrikle çalışan ve bu şiddetli ekonun su dibine vurarak ters şemsiye şeklinde dipten yüzeye açı yaparak yüzey balıklarına verilen yüksek eko yayan cihazlardır.

Kaldı ki artık gırgırcı arkadaşlar bile şunu ifade ediyorlar, eskiden hamsi sürüleri bu kadar hızlı ilerlemezdi artık bir gün avladığmız hamsiyi ertesi gün kilometrelerce uzaklarda buluyoruz. Eskiden günlerce aynı yerde avlanırdık diyorlar.

Sezon açılmadan her yerde var olan palamut balığı sezonla birlikte beden aniden, açılışın ertesi günü bu balık ortadan çekilip yer değiştirir? Koskoca soru işreti...

Kimse inkar etmesin artık bu tekne ve cihazlarınız Karadeniz'e çok geliyor, dünya ölçeğinde Karadeniz bir göldür, teknelerinizdeki onbinlik sonar cihazlarınız bu denize büyük geliyor.

Bindiğimiz dalı kesiyoruz...

Şahsi kanaatim şudur Marmara, Boğaz ve Karadeniz'deki tüm gırgır tekneleri bu bölgeye yüzlerce tekne olarak palamut balığını sıkıştırdınız ve yol almasına ve boğaza girmesine mani oluyorsunuz ve balığı imha ediyorsunuz. Eğer bu balık üst üste iki defa bu denize yumurta bırakya gelmezse, ki durum oraya doğru gidiyor yeni doğan yavru balıklar bu bölgeyi unutacağından dolayı Karadeniz'e gelmez ve palamuta aynı kolyoz gibi veda ederiz. 1987 yılında bende gırgırda çalışıyordum, Ereğli'de öyle kolyozculuk oldu ki hatırlayanlar bilir, balık ilişkeni yapan kayıklar oldu, ağ patlattılar.

Ama o kolyoz o sene Karadeniz'de son oldu bidaha gelmedi, palamut balığı da aynı olma yolunda maalesef.

Acil avcılığa kota gelmeli ve sınırsız avlanma diye birşey olmamalı. Bu bir canlı ve gelecek nesillere aktarılması gerek ve denizlerimiz korunması lazım ...

Biraz uzun oldu ama...

Affola...

Seyfi ÖZTÜRK