İstanbul
13 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.86
  • ALTIN
    2450.7
  • BIST
    10218.58
  • BTC
    61541.84$

Ömer Faruk Kara “Hamsi bol olacak” Kehaneti

20 Ağustos 2023, Pazar 10:05
Ömer Faruk Kara “Hamsi bol olacak” Kehaneti

“Hamsi bol olacak” Kehaneti

Bazı gırgır balıkçılarımız Geçen yıl palamut bol olduğu için hamsiyi yedi, az hamsi vardı. Bu sene palamut az olduğu için hamsi güzel yavru bıraktı" şeklinde kehanette bulunmaktalar. Oysaki balık ve balıkçılığın olup olmayacağını güdümlü yapılan bilimsel balıkçılık ve balık stok araştırma sonuç verileri tahmin eder veya belirler.

Balıkçımız hem palamut hamsiyi yedi, dolayısıyla bu sene palamut az oldu diyor. Bu da zaten az olan hamsi stoklarının sene içinde gırgırlar tarafından tüketildiğini belirtiyor. Bu cümlenin tercümesi, denizde hamsinin üremeyle neslini devam ettirecek ergin bireylerin kalmadığıdır. Bu durumda bazı balıkçımız, nasıl ve hangi gerekçeyle, olmayan hamsinin denizde bol olacağı kehanetinde bulunuyor.

Var sayım olarak; az da olsa bir miktar üreme yaşına ulaşan hamsi stoku, denizde kalıp yaşamını sürdürebilmeyi, yemini oluşturduğu palamut-lüfer vb. yırtıcı balıklara ve gırgır balıkçısının doyum bilmeyen aşırı av baskısına rağmen hayatta kalmayı başarabildiğini farz edelim. Marmara ve Karadeniz de olduğunu varsaydığımız dişi-erkek ergin şanslı hamsilerin, miktar boyutlarını uzun senedir, balık stok ve ihtiyoplanktondaki ekonomik önemi haiz balıkların günlük yumurta üretim sıklığı hakkında araştırma çalışmaları yapılmadığı/yapılamadığından, bilemiyoruz. Bu nedenle, hamsi dahil, birçok ekonomik önemi haiz balıkların Mayıs ve Ağustos ayı ortalarına kadar pey der pey bırakacakları yumurtadan çıkabilecek balıklarla, çöken stokun yenilenip, balıkçılığın bol olacağı, bilimsel anlamda içi boş bir kehanettir.

Hamsinin yumurtlama sıklığı, su sıcaklığına bağlıdır ve yumurtlama mevsimi boyunca değişir vemaksimum yumurtlamasına Haziran ayının ikinci yarısında ulaşır.Ortalama olarak, her dişi hamsi yılda 50 defadan daha fazla yumurtlar. Yumurtlama süreci bir günlük ritim ile karakterize edilir (Lisovenko. Leonid A. and Andrianov. Dimitri P, 1996).(*)

Döllenen yumurtalardan çıkan yavrular, birçok yırtıcı balıklara ve diğer birhücreli deniz canlılarına yem olacaktır. Ayrıca ortamdaki fitoplankton azlığı, sıcaklık farkı, kirlilik ve akıntı ile başka ortamlara taşınma gibi, birçok olumsuz deniz şartları da, yavru balıkların hayatta kalma şansını çok azaltan olaylardır. Bir ergin balıktan veya hamsiden, sofraya iki balık gelebilirse, balıkçılık bilimcileri, o balık stoku ekonomiktir der.

Marmara denizi için, 26 temmuz 2023 tarihli Sözcü gazetesi haberinde; “Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün verilerine göre Marmara Denizi’nde, Karadeniz suyunun bulunduğu ilk 30 metrelik tabakada oksijen değeri litrede 8-9 miligram olarak ölçülürken, 30 metreden itibaren başlayan Akdeniz suyunda 1 ila 2 miligrama, denizin tabanından itibaren 300 metreye kadarki tabakada ise 1 miligramın altına düşüyor.”

Söz konusu bilimsel verinin, Marmara denizi balıkçılığın geleceğini kararttığını söyleyebiliriz. Bunun bilimsel okuması; yakın bir gelecekte Marmara denizinde Karadeniz suyunun altındaki Akdeniz suyunda hayat son bulacaktır.

(*)Lisovenko. Leonid A. and Andrianov. Dimitri P, 1996 Reproductive biology of anchovy (Engraulis encrasicolus ponticus Alexandrov 1927) in the Black Sea. SCI. MAR. 60 (supl.2) 209-218

Yukarda özetlenen hamsinin yaşam hikâyesini siz hamsi gırgır avcıları, 1 Eylül de açılacak balıkçılık sezonunda, denizde hamsi avını oluşturan hamsilerin bu senenin Mayıs- Ağustos aylarında yumurtadan yeni çıkmış, boyları 5-6cm.arasında ve kanunen de avı yasak olan ince hamsi olacaktır. Tabi bu balığın pazarı balık unu sanayidir. Şüphesiz Eylül ayı başında olan hamsi avında söz konusu 5-6cm.boyunda olan hamsileri yumurtlayan ve 11-13cm.boyunda, halk arasında pazar sorunu olmayan, satış boyunda hamsiler de, yavruları ile birlikte istemeden de olsa avlanacak ve elek üstü olanı kabzımala, ince hamsiyi denize dökülecek veya balık unu sanayine pazarlanacaktır.

Balıkçılığımızda, yıllık üretilen deniz balıklarının (pelajik ve demersal balıkların) %90 sını avlayan av gücü endüstriyel (gırgır- trol) balıkçılıktır. 1 Eylül'de av sezonu açıldığında endüstriyel balıkçılığın denizde avlayacağı balığın büyük yüzdesi Mayıs-Ağustos ayları arasında yumurtadan çıkalı 3-4 ayı geçmemiş genç bireyler (5-6 cm. hamsi. 9-10 cm. çinekop, 7-9 cm. kolyoz –uskumru vonozu, 15 cm. palamut vonozu, 8-9 cm. kıraca istavrit, sardalya vb. türler) olacaktır.

On yıllardır av takvimi güncellenmeden devam eden balıkçılığımızdaki bilimdışı olan bu yanlış uygulama, ekonomik önemi olan birçok balık türünün stoklarının çöküşünü beraberinde getirdiği gibi, hem geleneksel balıkçıyı, hem de endüstriyel balıkçıyı ekonomik açıdan sürdürülemez balıkçılık boyutuna taşımıştır.

Eğer, Endüstriyel (gırgır-trol) balıkçılık av takvimi, 1 Kasım ayına taşınarak güncellenir ve endüstriyel balıkçılığa en az 3 yıl için (1 Kasım-29 Şubat) 120 gün avlanma sınırı ve av kotası, orkinos balıkçılığında olduğu gibi konursa, birçok ekonomik önemi olan balık türlerinin stokları üreyerek kendilerini yenileme imkânı bulacaktır. Örneğin, 1 Eylülde avlanan çinakop, palamut vonozu, 1 Kasımda sarıkanat, palamut, olarak avlanacak olduğu gibi ayni tür balıkların ebe beyinleri gelecek senelerde, lüfer-kofana –torik olarak avlanabilecektir.

Bir balıkçımızda eğer av güzel olursa 15 Nisana kadar avcılık devam edecektir” der. Keşke olabilse; on yıllardır, çoğu gırgır balıkçısı 15 Nisana kadar avcılığı sürdüremedi. Çünkü denizde balık Ocak ve Şubat aylarında bitti. Takımını limana bağladı. Ya da gelecek sene için, Batı Afrika sahillerinde balıkçılık yapma imkânlarını aradı.

Denizlerimizde 600 den fazla gırgır, bir o kadarda trol balıkçısı var. 1Eylülden -15 Nisana kadar olan av günü 225 gün. Bu 225 günün yaklaşık %30 hava muhalefeti nedeniyle avlanma için, kısıtlı olsa dahi aktif av takvimi 155-160 gündür. Yumurtadan çıkan balığa büyümesi için müsaade ettiğimiz gün 100-120 gündür. Marmara –Karadeniz gibi iki önemli yarı kapalı birer deniziniz olacak, %30 u okyanus tipi gırgır ve trol av gücünüzle bu denizlerde aktif 160 gün balıkçılık yapacaksınız. Sonra bu sene hamsi bol olacak diye fal açacaksınız.  Umarım yanılır bu seneki av miktarımız geçen seneki avımızı aratmaz.

Son söz:  Balıkçılıkta gerekçeli bilimsel av takvimi ve av kotası saptanmadan, sürdürülebilir avcılık yapılamaz.

Emk. Öğr.Gör. Ömer Faruk Kara

     Deniz ve Balıkçılık Bilimcisi

Yorumlar

  • yorum avatar
    Adem ÇOLAK
    20-08-2023 13:29

    Ömer Faruk Kara, hocam durumun vehametini çok güzel özetlemişler. Denizlerimizin en baştan şanssızlığı, avcılık politikaları yapılırken, bilimsel camia ve çalışmalardan çok, zanaatın içinde olan sektörde geçimini bu yolla kazanan insanlar ile bir önceki yılın avcılık istatistiklerine dayanılması adeta işin kolayına kaçılması bir gelenek halini almıştır.Oysa, balıkçılık bilimi içinde avcılık politikasının nasıl olması gerektiği hocamızın özetlediği kadar net bir durumdur.Denizin boyutları bellidir, içindeki döl cerecek yaşta , her yıl kalması gereken miktar bellidir ki gelecek yıl her şey güzel giderse, mevsim, besin durumu vb. bir beklenti ve miktar tahmini yapabiliriz.Şu andaki av planlanlaması tamamen raslantısal, aslında hesaplanabilir, tahmin edilebilir bilimsel yöntem ve veriye dayanmıyor. Muhtemel beklentimiz, bir önceki yılın av baskısının şiddetine, mevsimsel normallere , diğer çevresel etkilere göre değişiklik gösterecektir.

  • yorum avatar
    Seyfi Öztürk
    20-08-2023 11:19

    Sayın hocam yazınızı çok kıymetli buldum.Fikirlerinize kayıtsız katılıyorum...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.