MENU
  • KÖŞE YAZILARI
  • RÖPORTAJLAR
  • BALIK TV
  • FOTO GALERİ
  • ANKETLER
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • YOL DURUMU
  • NÖBETÇİ ECZANELER
  • ŞİRKET REHBERİ
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Balık TV
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazıları
  • Röportajlar
  • Anketler
  • Eczaneler
  • Etkinlik Takvimi
Balık Haber
Balık Haber
Balık Haber
  • GÜNDEM
  • EDİTÖRDEN
  • AVCILIK
  • YETİŞTİRİCİLİK
  • SEKTÖR-STK
  • ÇEVRE-DOĞA
  • SAĞLIK-GIDA
  • DUYURU
  • DİĞER
Kapat

Su Ürünleri Yetiştiriciliğine İade-i İtibar - 1

Ana SayfaYazarlarDr. Dilara KAYA ÖZTÜRK
18 Ocak, 2021, Pazartesi 11:01
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Su Ürünleri Yetiştiriciliğine İade-i İtibar - 1

Son yıllarda Su ürünleri yetiştiricilik sektörü kafaları kurcalayan, sorgulatan, ön yargı ile bakılan bir sektör oldu. Çünkü küçük toprak havuzlardan açık deniz ağ kafeslerine, doğadan yavru toplamaktan kapalı devre sistem balık üretimine; dünyada başka hiçbir gıda sektörü su ürünleri yetiştiriciliği kadar hızlı bir değişime uğramadı.

Bu kadar hızlı gelişimin sonucu olarak tüketicilerin bu hıza ayak uyduramamasından, sektör dışındaki rekabetten ve bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir yanlış anlaşılma silsilesi meydana geldi. Televizyonda ve sosyal medyada işin uzmanı olsun veya olmasın sektöre nereden vursam, nereden açıklarını söylesem havaları tüketiciler bir yana üreticileri de ötekileştirmeye başladı. Ben de naçizane bu toz bulutlarını dağıtacak bir şeyler karalamak ve uzun uzun yazmadan bunu bir yazı dizisi haline getirmek istedim.

Küresel olarak balık avcılığındaki durgunluk, aslında günümüzde su ürünleri yetiştiriciliğinin ne kadar gerekli ve önemli olduğunun bir göstergesi. Akademik terimde çok genel bir cümle vardır ve burada da yazmadan geçemeyeceğim: “Artan dünya nüfusu karşısında, yüksek kaliteli protein talebini karşılamanın en sağlıklı ve tek yolu su ürünleri yetiştiriciliğidir”. Geniş açıdan bakıldığında, su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün küresel anlamda çok hızlı gelişmesini açıklıyor. Bu gelişimle birlikte, tüketicilerin sağlık ve çevre sorunları başta olmak üzere balık popülasyonlarının korunması, refahı, üretim yerlerinde oluşan biyolojik ve kimyasal kirlilik ile alakalı endişeleri ve çekinceleri oluşmaya başladı. Bu endişelerin çoğu, belirsiz söylentilere, uzun süredir modası geçmiş üretim standartlarına veya bazı çevrelerin menfaat kaygılarına dayanmaktadır.

Su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün sürdürülebilir üretim için verdiği emekler ve su ürünleri yetiştiriciliğinin avantajlarının uzun vadede anlaşılmaması sonucu tüketicilerin sektöre ön yargı ile yaklaşımına sebep olmaktadır. Aslında sucul hayvanların evcilleştirilmesi ve yetiştirilmesi, insan yaşamı üzerinde çok ciddi bir etkisi olan karasal hayvanların üretimi ile kıyaslandığında daha az risk içerir. İnsanlara bulaşabilen hemen hemen tüm büyük bulaşıcı hastalıklar (şarbon ve kuş gribi gibi) kara hayvanlarından kaynaklanmaktadır. Bugüne kadar, su ürünleri yetiştiriciliğinde sucul hayvan ve bitki türlerinden viral kaynaklı tek bir insan patojeni tespit edilmemiştir.

Diğer taraftan su ürünleri yetiştiriciliğinde hastalıklar sektör için başlı başına kalıcı bir sorun oluşturmaktadır. Yani eğer ortamda hastalık yapan bir etken varsa bu sadece üretimi yapılan türleri değil çiftliklerin yakın çevresindeki çok sayıda türü de tehdit etmektedirler. Bu tehdit yalnızca hastalıkları değil, bunların kontrolü, tedavi edici ilaçların seçimi ve kullanımı da kapsamaktadır. İşte tam burada halkın algıda seçicilik yaparak yıldızını parlattığı “antibiyotikler” devreye giriyor (Eğer hastalık etkeni bakteriler ise !!!) Ancak diğer taraftan tarımda yapılan zararlı bitki ve böcekler için kullanılan herbisitler ve kimyasalları kimse dile getirmez. Bakınız su ürünleri yetiştiriciliğinde bir hastalık olması durumunda, üreticiler genelde sınırlı eylem planına sahiptirler. Balık sağlığı ve refahı söz konusu olduğunda iyileştirici tedavi uygulamak zorundadırlar ve kullandıkları tedavilerde kullandıkları ilaç yelpazesi oldukça sınırlıdır.

Alabalık, levrek ve çipura gibi balık türlerini yetiştiren üreticiler balıkların bağışıklık sistemini güçlendirmek için aşılama gibi önleyici tedbirlere başvurmaktadırlar. Tıpkı bizlerin çocuklarımızı daha küçükken aşıya götürdüğümüz gibi. Üretim sırasında yine hastalık belirtileri görüldüğünde ise uzmanlar (veterinerler ve su ürünleri mühendisleri) gerekli değerlendirmeler ile hastalığın cinsine, balığın büyüklüğüne ve ortam koşulları göz önünde bulundurularak ilaç seçimi ve uygulamasını yapmaktadırlar. Bu ilaçlar da balıklar sofralarımıza gelene kadar vücutlarından atılmaktadır. Burada kesin konuşuyorum çünkü Ülkemiz genelindeki bütün balık çiftliklerinde yetiştirilen balıklar, her türlü hijyen, sağlık ve çevre şartlarına uygun olarak üretildiğinden, balıklarımızın büyük bir bölümü başta AB ülkeleri olmak üzere 80 farklı ülkeye gönül rahatlığıyla ihraç edilmektedir.

Gerekli mevzuat ve denetimlerle yurt içi piyasasına çıkarken takip edilen kültür balıkları, yurt dışına ihraç edilirken de alıcı ülke tarafından da her türlü analizleri yaptırılmaktadır. Tabi onlardaki yasal uygulamalar bizimki gibi değil. En ufacık bir kalıntıda geri iade yapıldığını, örneğin Rusya’nın domatesi, biberi geri gönderdiğini hatırlatmak isterim. Ama siz hiç böyle bir sebepten geri dönen kültür balığı duydunuz mu?

Dr. Dilara KAYA ÖZTÜRK

Yorum Yazın

Dr. Dilara KAYA ÖZTÜRK

iletişime geç

Dr. Dilara KAYA ÖZTÜRK

Bizi Takip Edin
Facebook
Twitter
Instagram
Youtube
Köşe Yazarları
M. Binhan GANİOĞLU
M. Binhan GANİOĞLU Türk Su Ürünleri Sektörünün ve Sucul Ekosistemlerinin Kurtuluşu Örgütsüzleşme mi?
Dr. Ülkü ÖZKAYA
Dr. Ülkü ÖZKAYA Derimiz ve Doğru Cilt Bakımı İçin İpuçları
Erdinç ERKORKMAZ
Erdinç ERKORKMAZ Bir Balık Üstadından Tüm Balıkçılara...
Dr. Dilara KAYA ÖZTÜRK
Dr. Dilara KAYA ÖZTÜRK Su Ürünleri Yetiştiriciliğine İade-i İtibar - 1
Doç. Dr. Ali Rıza KÖŞKER
Doç. Dr. Ali Rıza KÖŞKER Balon balıklarının ölümcül olduğunu anlamamız için kaç kişinin daha ölmesi gerekiyor?
Özden AYDIN ŞİMŞEK
Özden AYDIN ŞİMŞEK Kadınlara Açık Çağrı
Zafer Murat ÇETİNTAŞ
Zafer Murat ÇETİNTAŞ Kanal İstanbul ve Balıkçılık
M. Muvaffak İŞMEN
M. Muvaffak İŞMEN Amatör Olta Balıkçılarına Tavsiyeler
Adnan KASAPCI
Adnan KASAPCI Önce Balık biter, sonra bitmez sanılan herşey…
Balık Haber
KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

Balık Haber 2020

Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle